KraL
31.Mayıs.2019, 03:51
<div id="post_message_5118322"><blockquote class="postcontent restore "><b>Bahar, alıp başını gitmelerin mevsimidir. Sebepsiz yere bazen… Önünü ardını hesaplamadan… Hesapsız, kitapsız çekip gitmelerin mevsimidir bahar…<br />Bir bakarsınız kekik kokulu bir nisan sabahı koparıp alıverir sizi hayattan… Çiçek açmış bir kiraz ağacının hayaliyle yollara düşersiniz.<br />Demir alır gönlünüzün limanındaki gemiler… Açılır gidersiniz…<br />Aradığınız belki yüzülmemiş denizlerdir, belki keşfedilmemiş sevdalar, belki hiç yazılmamış satırlar…<br />Yüzmenin, sevmenin, yazmanın heyecanıyla coşarsınız.<br />Dünyaya sırtınızı dönüp yürürken, o yaşanmamışlıkların izini sürersiniz kuytularda… Ve çoğu vakit kendinizle karşılaşırsınız umulmadık bir köşebaşında…<br />Elele tutuşur yürürsünüz içindeki çocukla…<br />O’nu büyütmekten korkarak…<br />* * *<br />Önünde bir nisan sağanağı varsa, geriye dönüp bakası gelmez insanın…<br />Oysa fotoğrafları henüz tazedir dünün ayazlı gecelerinin… Kışı beraber aştığınız dostluklar sımsıcak durur yüreğinizde… Sadakatin ve yerleşikliğin güvenli kolları huzur vaadeder ardınız sıra…<br />Gel gör ki baharın kokusu dayanılmazdır. Ilık bir rüzgar ruhunuzdaki isyanı okşar. “Hadi sokağa” diye bağıran sirenler çalar içinizden… Derinliklerinizde tutuşturulmayı bekleyen alevler kı vılcımlanır. Kalbinizden havalanan güvercinlere şaşakalırsınız.<br />Sanki gitmek sadakattir: kalmaksa ihanet…<br />100 günü aşkındır bu köşede Yeni Yüzyıl haftasonlarında beraber olduk sizlerle…<br />Güldük çoğu vakit ya da kızdık öfke dolu sözcüklerde… Mahzunlaştığımız da oldu, çocuklaştığımız kadar…<br />Yeni sözler söyleme derdine düştük, eskiye sırtımızı dönmeden…<br />Zorlu bir kışı, kırık dökük satırları ufalayıp ateşleyerek geçirdik.<br />Yeni bir yüzyılın silueti gülümsedi siz sayfaları çevirdikçe… “Ha doğdu, ha doğacak” denilen gazete, yeni kızlar, yeni oğlanlar doğurdu yeni doğacak bir yüzyıl için…<br />Sonra nisan geldi… <br />Sokakta direnilmesi imkansız bir çimen kokusu… içinin bir yerinde yuvadan erken ayrılmanın, sokakta hırpalanmanın korkusu…<br />Lakin bahara söz geçirmek ne mümkün…<br />Bir kez çiy düşmeye görsün kış mahmuru bedenlere…<br />…Coşkuları dizginleyebilene aşkolsun…<br />* * *<br />Bu yüzden ruhsat istiyorum sizlerden… Bu köşe (kış köşesi) baharla buharlaşıyor.<br />Geriye bakınca hüzünleniyorum elbet…<br />Çünkü geride güzel bir doğuma ortak olmanın tatlı heyecanı var. Ve paylaşılmış köşelerde eş duyarlılıklar… Ve sımsıcak dostluklar…<br />Ama önümsıra yüzülmemiş denizlerden iyot kokuları çarpıyor burnuma… Yeni Yüzyıl’ın ilham verdiği baharlar çağırıyor.<br />Şimdi gitmek sadakattir, kalmaksa ihanet…<br />O yüzden bir an önce kanatları takıp, uçmakta fayda var… Yeni baharlarda, yepyeni bahar şarkıları söyleyebilmek için…<br />Hep beraber…</b>