Protein tüketimi deyince akıllara hayvansal etler gelir. Ancak yakın zamanda yapılan bir araştırmaya göre, bitki bazlı protein tüketmek daha uzun bir yaşam geçirmeyi destekliyor. Peki bitki bazlı protein tüketirken neler yapmamız gerekir?

Nature Communications'da yayınlanan araştırmada, işlenmiş ve işlenmemiş kırmızı etler de dahil olmak üzere hayvansal protein alımının yüksek olmasının kronik hastalık riskinin artmasıyla bağlantılı olduğu bulundu.



Öte yandan baklagiller, kuruyemişler ve diğer tam tahıllar gibi bitki bazlı protein ise kronik hastalıktan kaynaklanan ölüm riskinin daha düşük olmasıyla ilişkilendirildi. Çalışmada araştırmacılar ağırlıklı olarak bitki bazlı bir diyetin, ömrü uzattığını ve bu tip beslenmenin mavi bölge insanlarında daha sık görüldüğünü ortaya çıkardı.

Protein tüketimi ile uzun ömür arasındaki bağlantıyı belirlemek için araştırmacılar yaşa dayalı ölüm oranı, toplam ulusal makro besin dağılımı ve protein ikamesi arasındaki ilişkiyi analiz ettiler.

Elde edilen verilerde, 1961-2018 yılları arasında 101 ülkenin demografik dökümüyle birlikte kişi başına düşen günlük gıda tedariğini içeriyordu. Erken yaşta hayatını kaybedenlerin çok fazla hayvansal protein ve yağ kaynakları tükettiği, uzun süre yaşayan kişilerin ise daha yüksek bitki bazlı protein ve daha az yağ kaynakları tükettiği bulundu.



Hayvansal proteinin bitki bazlı proteine göre daha fazla dağıldığı ve yakınsadığı bölgeler arasında Kuzey Amerika, Doğu ve Batı Avrupa, Arjantin, Hong Kong ve Yeni Zelanda bulunurken, ağırlıklı olarak bitki bazlı protein tipiyle beslenen bölgeler arasında Orta ve Güney Amerika, Japonya, Güney Kore ve Tayvan yer alıyor. Araştırmacılar bitki bazlı proteinin artan uzun ömürle bağlantılı olduğunu bulmuş olsa da daha fazla çalışma yapmaya ihtiyaç var.