lafonten |
31.Mayıs.2019 03:39 |
Ömrümün Virgülü
<div id="post_message_5079262"><blockquote class="postcontent restore "><b>“Ömrümün virgülü” dedin. <br /><br />Ben hep aksi dönüp havada asılı kaldım ve ancak bir kesme işaretinden sonraki aitlik eki kadar yakın olabildim ömrünün kıyılarına...<br /><br />Bir pencere önünde, buğular ardında rüzgarın ayak izleri ve yağmurun fısıltısı içimi parsellerken sana çıkan yolların ne kadarı bana kaldı?<br /><br />Sende ne kadar çoğalabiliyorum içimdeki saldırmanın ucu façalarken ruhumu? <br />Hangi baba yiğitin narası bastırabilir taş duvarlardan sekip gönlüme saplanan çığlımı?<br /><br />Bir adımım önde ve bir diğeri geride. <br /><br />Sana gelebilmem için hep ardımda bana ait bir adım bırakmak zorundayım. <br />Altında soru işaretlerim ve merakım…<br /> <br />Çimenlendirilmiş arpanın, bir imbikten geçip, dilinden içimin bardağına dökümü ve sayfalarda durduğu gibi durmayan kelimelerinle sarhoş oluşum; <br /><br />Soru işaretlerimin ayılmasına neden ve daha kimbilir bilmediğim ne çok şey var damıtıp da kendine sakladığın… <br /><br />Hatırlamayışların kabullenmek istemeyişinden mi?<br /><br />Vasi sesten, vasi sesi anlatan yabancı kelimeler asılıyor boynuma. <br /><br />Bana yabancı olan bir his mu hissettiğim bilmiyorum ama boğazımı düğümlemeye yetiyor. <br /><br />Koca bir ilmek; tökezlesem ölüme dokunacağım… <br /><br />Ben savaşırken sana çıkan yolların çağrılarıyla sen hangi zaferin sevincini yaşıyorsun benden kaç durak ötede kestiremiyorum. <br /><br />Bir fırça darbesiyle silip atamıyorum ki içimdeki duyguların renk cümbüşünü…<br />Sürrealist bir tablo çıkıyor ortaya ve Dali’nin beklemek anlayışına sığınıyorum. <br />Sığıntı kalıyorum akreple yelkovan arasında.<br /><br />Belki gelirsin diye satır aralarını boş bırakıyorum.<br /><br />Hani benim sığınmayı en sevdiğim yer. Hatırlar da gelirsin belki.… <br /><br />Boş sayfalar hazırlıyorum seni anlatmak için. <br /><br />Kalemim tuzla buz olunca özlemden, hayallere sığınıyorum, geçen zamana, istikbal zamana…. <br /><br />Ama “an”a tutunamıyorum..... <br /><br />Çünkü yoksun……<br /><br />Kurup, senle paylaştığım her hayale serzeniş dedin önce , <br />Sabırsız bir ufaklık sanıp göğsüne bastın ama ben biliyorum ki hayallerin ne beklemekle ne de sabırla alakası yok. <br /><br />Hep o yüzden beklenmedik zamanlarda düşüverdim kırıkların diyarına.<br /> <br />Bekleseydim eğer düş olmaktan çıkıp hırslı bir ideale dönüşürdün içimde.<br /> <br />Ne mesut bana ki hala hayalperest bi ufaklığı saklayabiliyorum gözlerinde aradığım bende. <br /><br />Hala düş kuruyorum. <br /><br />Boş sayfalar kucağımda, küçük çocukların yaptığı gibi takıp takıştırdım kelimeleri parmaklarıma, seni bekliyorum o masum heyecanımla. <br /><br />Beni kucaklayıp göğsüne basasın diye… <br /><br />Yanına yatırıp rüyana alasın, küçük dokunuşlarınla ninniler söyleyesin diye. <br />Ruhumu teslimiyet zamanı ruhuna, ben rüyalar diyarına gidiyorum küçüğünü uyutmaya geleceksin değil mi?<br /><br /><br /></b>
|