Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükran Darcan, kemik sağlığı için çocukların bilgisayar ve televizyon karşısında hareketsiz geçirdiği saatlerin azaltılması gerektiğini söyledi.

Darcan, "Çocuklukta ve özellikle ergenlikte kemik yapımı ön plandadır. Genç erişkinlerde ise yapılanla yıkılan kemikler arasında denge vardır ancak 35-40 yaşlarından sonra kemik yapımından çok, yıkım ön plana geçer. 11 yaşına kadar erişkin kemik kütlesinin yüzde 45, 17 yaşa kadar yüzde 90'ı kazanılmaktadır." dedi.

Çocuklukta ve ergenlikte yeteri kadar kemik yapılmazsa 40'lı yaşlardan sonra kırıklara yol açabilen kemik erimesi hastalığının kaçınılmaz olduğunu belirten Prof. Dr. Darcan, "Çocuklarda ve ergenlikte ne kadar iyi kemik kütlesine ulaşılabilirse, erişkin dönemde osteoporoz gelişme riski o kadar azalır. Erişkin yaştaki kemik erimesinin önlenmesi, büyük ölçüde çocukluk dönemindeki kemik sağlığına bağlıdır." diye konuştu.

Aileden gelen özelliklerin yüzde 60-70, çevre unsurlarının yüzde 30-40 dolayında kemik yapımında etkili olduğunu açıklayan Darcan, "Genetik özelliklerimizi değiştiremediğimiz için en iyi kemik kazanımı sağlayan ve kayıpları engelleyen çevre faktörlerine dikkat edilmesi önemlidir. Anne karnında, çocukluk ve ergenlikte beslenme büyük önem taşımaktadır. Hamilelik, bebeklik ve çocukluk dönemlerinde yeteri kadar kalsiyum, fosfor ve vitamin alınmalıdır. Kalsiyumca en zengin besin maddeleri süt ve süt ürünleridir. Bunlar aynı zamanda büyüme için gerekli proteini de içerir. Mesela 5 yaşında bir çocuk günde en az iki bardak süt içmeli, yoğurt ve peynir yemelidir. Kemik sağlığı için özellikle güneş ışığından alınan D vitamini de gereklidir." şeklinde konuştu.

Aşırı tuz ve protein, gazlı içecekler, çay, kahve ve sigaranın idrarla kalsiyum kaybına yol açtığını vurgulayan Şükran Darcan, "Çay, gazlı ve şekerli içecekler hiçbir zaman süt ve süt ürünlerinin yerini almamalıdır. İçecek olarak ayran tercih edilmelidir." dedi.

Günde 10 defa sıçrama hareketi yapan çocukların kemik yoğunluğunun, yapmayanlara göre yüzde 1.2 daha fazla olduğunu belirten Prof. Dr. Darcan, "Kemiklerin ve kasların gerilmesini sağlayacak türde hareketler, kemik kazanımının iyi olmasını sağlar." ifadesini kullandı.

Çocuk ve ergenlerde ırsi hastalıklar, uzun süreli kalp, böbrek, bağırsak ve karaciğer hastalıkları, hareketsizlik ve yetersiz beslenme veya çeşitli hormon hastalıkları sonucu kemik erimesi görülebileceğini kaydeden Darcan, "Kemik erimesi olan çocuklarda açıklanamayan sırt ağrısı ve bacak ağrıları, basit bir düşme sonrasında kırık veya tekrarlayan kırıklar görülebilir." diye konuştu