Forumsitesi.Org     aktuel  

Geri Git   Forumsitesi.Org > >
Yardım Topluluk Ajanda Bugünki Mesajlar Ara

Cevapla
 
Seçenekler Stil
  #1  
Alt 15.Temmuz.2019, 19:15
Antony Antony isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Senior Member
 
Üyelik tarihi: 26.Haziran.2019
Mesajlar: 457
Standart Bu hastalık insanı terbiye ediyor

'Bu hastalık insanı terbiye ediyor'

'Bu hastalık insanı terbiye ediyor'
Sorunlu bir ergenlik dönemi geçirdi Handan. O dönemde aileye, çevreye, Tanrı'ya, kendine bile karşıydı. Uyuşturucu ve alkol kullanıyordu. Bu dönemi atlatıp düzlüğe çıktığında ise karşısına panik atak dikildi


HATİCE YAŞAR (Arşivi)
Handan, 27 yaşında. Konuşmasında hassas, kırılgan bir ruha sahip olduğunun işaretlerini veriyor. İncecik bir kadın. Panik atakla beş yıl önce tanışmış. Bir gün yemek yerken kendini tuhaf hissetmeye başladığını, gerçeklik hissini yitirdiğini söylüyor. Buna, sıkışma, dehşete kapılma, kaçma isteği ve ağlama nöbetleri eşlik etmiş. Hemen doktora götürülen Handan'a 'anksiyete bozukluğu' kategorisinde değerlendirilen panik atak teşhisi konmuş. Bununla birlikte Handan yemek yemeyi kesmiş. Midesi küçülen, bir şey yiyemediği için sinirleri daha da çok bozulan Handan, tekrar hastanenin yolunu tutmuş ve çekap yaptırmış. Tahmin edebileceğiniz gibi 'bir şey' çıkmamış.

'Acaba bana büyü mü yapıldı?'
Tahlillerde 'bir şey' çıkmamasının kendisini daha da kötüleştirdiğini anlatan Handan, "Evet, panik atak diye bir şey olduğunu biliyordum. Ama kendi başınızı gelince anlayamıyorsunuz. Sanki bu, sadece başkalarının başına gelen bir şeymiş gibi düşünüyorsunuz. Batıl inançlarım olmadığı halde 'Acaba bana büyü mü yapıldı?' diye düşünmeye başladım. Allah'tan ailem pozitif bilimlere inanan insanlardan oluştuğu için doktora gitmem uzun sürmedi. Yemek yemeyi kestiğim için bünyem zayıf düşmüştü. Gittiğim hastanede serum ve diazem verildi. Sonra psikiyatristin yolunu tuttum. Bana çeşitli ilaçlar verdi. Eve gidip onarı kullandım ve yattım. Ertesi gün kalktığımda kendimi harika hissediyordum" diyor.
Pek çok panik ataklının 'neden bu beni buldu?' sorusu Handan'ın kafasını da kurcalamış. Doktorların genetik olma ihtimali üzerinde durduğunu, çünkü annesinde de benzer yakınmalar olduğunu aktarıyor. Panik atağın genelde zeki, duyarlı, soyut zekası yüksek insanları hedef aldığı biliniyor. Ancak Handan'ın "Uygunsuz bazı hayatlar da buna neden olabiliyor" sözleri yaşamındaki farklı bir dönemi işaret ediyor. "Uygunsuz hayat ne demek?" sorusuna açıklık getiriyor:

'Uygunsuz bir hayat'ın faturası
"Benim ergenlik dönemim çok fırtınalı geçti. Beş-altı yıl aralıksız gece hayatına takıldım. Akolün olduğu, uyuşturucunun döndüğü ortamlarda bulundum. Ben de uyuşturucu kullandım. Esrar, kimyasal uyuşturucular, kokain daha doğrusu eroin dışında neredeyse tüm uyuşturucular... Kişilik, belli bir yaştan sonra oturuyor. Ergenlik dönemi çok çalkantılı olduğunda, kendinizi durduramıyorsunuz. İçinizdeki patlamayı, hiperaktiviteyi atabilecek bir şey arıyorsunuz. Her şeye karşısınız o sırada; aileye, ülkeye, tanrıya, kendinize... Hastalığım o dönemlerde çıkmadı, tam ben onları atlatıp rahatlamaya başladım karşıma dikildi. Genelde panik atak böyle dönemlerden sonra ortaya çıkıyor."
Mimar Sinan Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü'nden mezun olan Handan, hastalığı ortaya çıktığında üçüncü sınıfa devam ediyormuş. Ancak hastalık çıkınca bir yıl hiç okula gidememiş. Ailesi, istediğinde doktora gidebilsin diye özel sigorta yaptırmış. Handan, o günleri anlatırken, "Her sıkıntı geldiğinde, kendimi kötü hissettiğimde soluğu hastanede alıyordum" diye anlatıyor. Okula gitmediği bir yıl boyunca da kendini rehabilite etmekle uğraşmış:
"Bir yıl boyunca gezdim tozdum, yedim içtim ve kendimi rehabilite ettim. Ama ertesi yıl iki sınıfın derslerini verdim, part-time çalıştım ve bol bol yüzdüm."
Şu anda bir reklam ajansının kreatif departmanında reklam yazarı olarak çalışan Handan, rahat bir ortamda çalıştığı için hastalığının sorun yaratmadığını, iş arkadaşlarının yardımcı olduğunu söylüyor. "Eğer çok hızlı çalışılan, denetlenen ve rekabetin fazla olduğu bir yerde çalışsaydım çok kötü olurdu" diyen Handan, kullandığı ilaçların da çok yararını görmüş. İlaçlarını asla bırakabileceğini düşünmüyor ve "İlaçlarıma bayılıyorum çünkü beni ayağa kaldırıyorlar" diyor.

Dink suikasti atağı tetikledi
Klasik bir şekilde panik atak Handan'da da fobiler yaratmış. Sosyal fobi bunlardan biri. Hatta hastalığına teşhis konulan ilk dönemde üç gün boyunca odasından çıkamamış. 1999'daki deprem, İstanbul'daki terör olayları da korkularını depreştirmiş. Şimdi ölüm, dayak gibi kötü şeyler görmek istemiyor, savaştan çok korkuyor, gerilim filmi izleyemiyor. Yalnızlıktan hoşlanmıyor, sürekli sevilmek, şımartılmak istiyor.
Handan'ın en son yaşadığı atağı tetikleyen şey ise gazeteci Hrant Dink'e yapılan suikast. Üç gün boyunca ağlama nöbetleri geçirmiş, yemek yiyememiş. Bu kadar hassas, kırılgan olmasına rağmen panik ataklılarda görülen ölüm korkusunu o yaşamıyor. "Çünkü" diyor, "Her atakta ölüm hissini yaşadığım için artık kormuyorum. O kadar çok acı yaşıyorsunuz ki ölüm anlamlı olmuyor."
Handan, hastalığa göre yaşamak gerektiğini söylüyor. "Çünkü negatif düşünmenin etkisi olarak ortaya çıkıyor. En ufak aşırı bir şey yaşarsan karşındayım diyor. Beyin artık negatifliği kaldırmıyor. Çok içki içemiyorsunuz, tuhaf atmosferlere giremiyorsunuz. Hastalık sizi terbiye ediyor" diyen Handan, bir gün panik atağın tedavisi bulunursa bütün parasını yatırmaya razı.

* * * * * * * * * *

'Monoton bir hayat sürmek istiyorum'
Panik ataklıların mükemmeliyetçi, hassas, sınırda kişilik tipi olanlarda, kadınlarda ve şehirde yaşayanlarda daha fazla görüldüğü biliniyor. Handan, kendisini anlatırken tipik bir panik ataklı kişiliğini gözler önüne seriyor:
"Hassas ve duygusalım. Bütün toplumsal olaylara karşı duyarlıyım. İnsan olmanın gereği, başkasının yüzüne atılan tokadı kendi yüzünde hissetmekse, evet ben öyle biriyim. Kendi hayatımı yaşayayım, geri kalanlar ne yapıyorsa yapsın diyemiyorum. Benim hayat görüşüme uymayan şeyler beni sinirlendiriyor. Biraz bağımlı, yalnızlıktan korkan, biraz kuşkucu, biraz kötümser ve mükemmeliyetçiyim. 'Her şey benim kafama göre olsun' diyen ve olmayınca da hastalanan tiplerdenim. Bu hastalıkla yaşayınca her şeyi kafana takmayacaksın, gücünün yetmediği yerde duracaksın. Ben bunu yapmaya çalışıyorum ama karşımdaki düşman çok güçlü. En son geçirdiğim atakta savaşmaktan yorulduğumu fark ettim. Diğer insanlar gibi olmak istiyorum, bir fabrikada çalışmak, monoton bir hayat sürdürmek istiyorum. Benim gibi insanlar olduğunu bilmek bir yandan sevindirici ama hepimiz için üzülüyorum."

'İçimdeki düşman'
Panik atağı tarif etmesini istediğimizde farklı bir yanıt veriyor: "Panik atak, hep arkanızda bekleyen bir katil gibi. Ne zaman sıkışsanız bıçağını çıkarıp size saplıyor. MSN'de panik ataklılarla konuşuyorum. Hamile kadınlar var ve ilaç kullanamadıkları için atakları çok kötüymüş.
Beyninizi kandırıp 'böyle bir şey yok' demeniz lazım, ama onu kandıramıyorsunuz. 'Geçti, bitti' demek çok zor. Karamsar değilim, bu duyguyla yaşamaya çalışıyorum. Eğer alışmazsanız, üstüne gitmezseniz çok kötü oluyorsunuz. İşyerinde atak geldiğinde bir an önce kaçmak istiyorum. Bulunduğum ortamı terk edersem onun da gideceğini düşünüyorum. Yaşam standardınızı çok düşürüyor. Çok asosyal oluyorsunuz, sürekli kendinize soru soruyorsunuz. Hayatım boyuncc zorluklarla çok mücadele ettim, ama bu çok farklı bir şey. İçinizdeki düşman gibi. Allah kahretsin diyorum. Keşke fiziksel bir rahatsızlığım olsa. Halledeceğim o zaman. Bu, ilaçlarla da psikoterapiyle de geçmiyor. Günlük hayatta yaşadığınız küçük bir travma bile atağı çağırıyor. Panik atak, hayatta sizi terketmeyecek en vefalı dost diyebilirim."
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler
ediyor, hastalık, insanı, terbiye


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB kodu Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Açık

Forum Jump


Tüm Zamanlar GMT +1 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 18:04.


Search Engine Optimisation provided by DragonByte SEO v2.0.36 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.
Navbar with Avatar by Motorradforum