
31.Mayıs.2019, 03:39
|
Senior Member
|
|
Üyelik tarihi: 23.Mayıs.2019
Mesajlar: 153
|
|
Gök Kalem Senaryosu
I -Gök kalem senaryosu… Ol! dedi Gaybın dudakları Etim kemiğe asıldı Soluğumun çentik izlerinden Yutkunacağım sandım kendimi ilk Ya ilk nefeste ölecektim Ya da göğe gömülene kadar ağlayacaktım Sus dedi Emrin demir kesriğinden kanayan ses İç sunuş / dua Efsûni fısıltılar Temasa dokunan yürek Kanatlarımda kanayan uçurum Dur durağı olmayan göz olukları Ve tükenişin ucu / kilitli sonun ışığı gibi İçimdeki gize tutunur quantum
II
-Kendi hayatını öpüp duran insanların mübarek heykellerine yürek yerleştirdi iblis Çocuk kalbimi art ver rabbim / diyor her hecem Mayıs gülü kanatlansın damarlarımda Dudağı kırık sesimde Lal neyzenler / küs notalardan yeniden bestelesinler beni Düğümleri yansın kör kirpiklerimin Yönsüz menzillerimin topukları kesişsin / melankolik yağmurlarda İçime büküleyim Çapımın ağırlığınca… Gecenin köhnünü boynuna asmış içimdeki deli Yak beni ey karanlık / Aşk yakmadan diyor Kır aynalarımın delisini, sağ elimin tersi Çekiştirmesin artık aklımın uçlarını… Masumiyet kokumu art ver rabbim Ense kökümden tut beni, diye sesleniyorum kalbimin kıyısından Çığlıklarımın çıngırakları kulak sesimde yankı sarmalıyor / odalarım ıssız Dualarım taş olup göğün sularından sekiyor Kendi başıma düşüyorum / kendi duvarlarımdan Genişledikçe yaralarım, hissediyorum Tenimde savrulan rüzgârın dokunduğu tüm mevsimleri Aklımı tut mirim Rabbime dua edeceğim Tüm çocuk ellerinin masumiyetini kavrayarak Beli kırık bir karıncanın kalbinden tırmanacağım / derinliğime
III
İç yanımı yaratana bağlayan halat nerde mirim Dişlerimi geçireceğim koptu kopacak noktasına Rüzgâr nefesini tutuyor Tayların yürek çırpınışlarında Şakağımı tetikliyorum annemin tembihlerini namlu yapıp Düşüyorum kollarıma Kekik kokusu terk ediyor dağlarımı Düşlerine gömülüyorum Çatırdayan dala tünemiş bir baykuşun… Yağ beni mirim Çorak sinelerin ebeveyn gözlerinden Sırılsıklam üşü tensizliğimin boran çiçeklerini Karma desenler şehri çökecek birazdan Derinliğimde ölen her şey gibi ışığımın şavkından Kıyıma vuran insan lekelerinden tıraşlanmış mübarek heykeller Deccalı uyandıracak, kendi moloz düşlerinde Dudakları düşmüş yüzüm / dal kırığı ellerime sığınmadan Tetikle beni Aşkın evrelerine Ayaz kuşları gibi Kor yemiş g/özlerimle Retinamın yakamoz düşümünde aşklaşayım Allah ile…
|