Forumsitesi.Org     aktuel  

Geri Git   Forumsitesi.Org > >
Yardım Topluluk Ajanda Bugünki Mesajlar Ara

Kadın - Erkek İlişkileri kadın erkek ilişkileri ile ilgili son dakika haberler, en son gelişmeler, açıklamalar

Cevapla
 
Seçenekler Stil
  #1  
Alt 31.Mayıs.2019, 03:16
Hurra Hurra isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Senior Member
 
Üyelik tarihi: 23.Mayıs.2019
Mesajlar: 4,532
Standart Evlilikte başarı nasıl sağlanır?

Evlilikte başarı nasıl sağlanır?

Sağlıklı bir evliliğin anahtarı, olumluluk ve olumsuzluklar arasında sağlanan dengedir. Ailede çatışmaların yaşanmaması değil,nasıl çözüme kavuşturulduğu önemlidir.
AİLE kurumunun yapısı gereği, insanlar evlilikte çatışmalardan sakınabilir de, çıldıracak kadar dengesizleşebilir de. İkincisinin olmaması için, evliliğe pozitif yaklaşım şarttır. Günümüzde evlilikten endişe etmek gayet normal sayılabilir. Çünkü evliliklerin bir kısmı boşanmayla sonuçlanıyor. Ama asıl rahatsız edici olan nokta, kimsenin evliliklerin sebep bu kadar kırılgan olduğunu tam olarak anlayamamasıdır.
Bazı uzmanlar, hatta aile terapistleri bile, kavga ve atışmanın ailede bir sorun işareti olduğunu belirtiyorlar. Ancak bu her vakit böyle olmayabilir. Bazı durumlarda çatışma ve çatışmayı bitirme becerisi, aileyi bir arada tutan bir özellik de arz edebilir.
Araştırma verilerine göre, evliliği bitiren en önemli neden, çiftlerin çatışmaları çözme yeteneğine sahip olmamalarıdır. Çatışma yaşanmayan bir ilişki yoktur; ama birçok aile, mutluluğun ancak çatışma olmazsa yakalanabilecek bir his olduğunu düşünmektedir.
Bazı çiftlere sorulduğunda müspet olduğunu düşünerek, “Biz hiç kavga etmeyiz” cevabı alınır. Bu, gerçekleri pek yansıtmamaktadır. İnsanlar bir ilişkiye girdiklerinde farklılıklarını uyumlaştırarak olgunlaşırlar. Bu uyumlaşma, ister istemez çatışmalar ve hatta kimi kavgalarla beraber gider. Önemli olan, bunların olmaması değil, çatışmaları çözme yeteneğine kavuşulmasıdır. Zaten, insanları daha sevgi dolu ve olgun yapan unsur, evlilikteki bu inişli çıkışlı süreçlerden edindikleri tecrübedir.

Ancak, her aile çatışmalarını aynı şekilde çözmez. Sağlıklı ailelerin sorun çözme tarzlarını üç başlıkta toplayabiliriz:
1. Uzlaşma: Bir sorun çıktığında çiftler, çok defa birbirleriyle uzlaşırlar ve müşterek memnuniyeti sağlamak için sorun üzerinde çalışırlar.
2. Tartışma: Sıklıkla çatışmalar yaşanır ve bu çatışmalar üzerinde ateşli tartışmalar yapılır.
3. Çatışmadan sakınma: Çiftler farklılıklarıyla yüzleşmekten kaçınırlar ve farklı olduklarına karar verirler.
Eskiden sadece birinci tarz sağlıklı, diğerleri sağlıksız görülürdü. Ama yeni yaklaşımlar, her üç tarzın da eşit oranda sağlıklı olabileceğini öngörmektedir. Çünkü her bir tarz da, kendi dışımızdaki bir insanla içten bir ilişki kurmak için uygulanabilecek sağlıklı bir yoldur ve olumludur. Bununla birlikte, çokça tartışan çiftlerin bazı çatışmaları görmezden gelmeyi öğrenmeleri, çatışmadan sakınan çiftlerin de aralarında ahenk aramayı öğrenmeleri gerekir.
Her evliliğin romantik ekolojisinde anahtar dinamik, olumluluk ve olumsuzluk arasındaki dengedir. Sağlıklı evliliklerde bu dengeyi bulan bir tür ayarlayıcı olduğundan söz edilebilir. Meselâ, eşler birbirlerine karşı saygısızlaştıkları zaman, birçok müspet jest, mimik ve davranışı devreye sokarak ortaya çıkan olumsuzluğu gidermeyi başarırlar.
Mutlu aileleri, sorunlu ailelerden ayıran özellik; işte bu dengedir. Bu ailelerde eşler birbirlerine karşı menfi his ve davranışlar kadar, müspet his ve davranışlarda da bulunurlar. Sözgelimi, tartışan aileler, tartışmalarını daha çok sevgi duygusuyla dengelerler. Kuşkusuz bu denge hâli, P-50 şeklinde anlaşılmamalıdır. İdeal bir ailede, müspet his ve davranışlar ile olumsuzlar arasındaki oran, 1/5’tir. İdeal çiftlerde dokunma, gülümseme, iltifat etme gibi müspet davranışlar, çatışmalara göre 5 kat fazladır. Bu tarz evliliklerin uzun süreli olma ihtimali çok yüksektir. Buna karşılık, bu oranın altında kalan dengeler, evlilikte olması gerekenden çok olumsuzluk yaşandığını gösterir. Eğer lüzumlu düzeltmeler yapılamazsa, vakit bu tür aileler için evliliği daha iyi bir noktaya taşımaz. Boşanmayla biten evliliklerde, müspet davranışlar ile menfi davranışlar arasında ortaya çıkan dengesizlik, vakit içinde artmış ve menfi davranışlar katlanılamaz hâle gelmiştir.


TEHLİKE SİNYALLERİ
Eğer sorunlu bir evliliğin ortasındaysanız, sorunları çözmek için bir çıkış yolu bulmanız oldukça zordur. Ama aslında mutsuz evlilikler aşağı yukarı birbirlerine benzerler. Mutsuz evliliklerin, bir girdabın daireleri gibi üzücü sona doğru ilerleyen bir biçimi vardır.
Bir evliliğin şansını artıran etken, çiftlerin hangi duyguların ve reaksiyonların tartışmaya yol açtığının farkında olmalarıdır. Evliliği sarsan noktaların farkında olan çiftler, mutluluğa giden yolu çok daha basit bulabilirler.
Evliliklerin dengesini bozan etkenleri, umumi olarak dört madde altında toplayabiliriz. Bu etkenler eşler arasındaki iletişimi sabote eder, ev içindeki gerilim ve menfi havayı artırır. Sonuçta, eşler birbirlerinin ilişkiyi düzeltme çabalarına sağır olurlar.

1. Eleştiri: Genelde kötüye giden evliliklerde, eşler önce birbirlerinin davranışlarından şikâyet eder, sonra da eleştirmeye başlarlar. Ancak şikâyet ile eleştiri birbirinden farklıdır. Eleştiri, belirli bir davranıştan ziyade, belli bir suçlamayla karşımızdaki insanın kişiliğine yapılan bir saldırıdır. Meselâ “Sürekli kendini düşünüyorsun” cümlesi, belli bir davranışı değil, bütün bir kişiliği yargılamak ve suçlamak anlamına gelir.

2. Hakaret: Hakareti eleştiriden ayıran nokta, eşlerin birbirlerini aşağılama niyeti ve psikolojik olarak karşısındakinin kötü hissetmesini sağlama arzusudur. Sözler ve vücut dili aracılığıyla, eşler birbirlerinin kalplerini kıracak hakaretler yağdırırlar. Sonuçta, her iki yan da birbirine yönelik çok menfi düşünceler içine girer.
Böylesi şeyler yaşandığında, eşler en başta birbirlerini nasıl sevdiklerini hatırlamaz hâle gelirler. Sonuç olarak, birbirlerine iltifat etmez, memnuniyet ifadelerinde bulunmazlar.

3. Sürekli savunma yapma: Saygısızlık bir defa eve girdiği zaman, ilişki kötüden daha kötü olur. Suçlamalar arttıkça, savunmalar da artar. Bu, sorunları daha da ağırlaştırır. Eşlerin her ikisi de, kendisini “masum kurban” gibi görür. Tam da bu yüzden, sorunları çözmek üzere ikisi de mesuliyet almazlar. Sürekli kendilerinin masum olduğunu anlatmaya çalışıp dururlar. Savunmacı yaklaşımı kırmanın birinci yolu eşin her sözünü bir saldırı olarak görmekten vazgeçmek, bu sözlerin güçlü bir şekilde anlatım edilmiş bir bilgi olduğunu görmektir.

4. Duvar örme: Eşlerden biri, diğeri tarafından suçlama ve eleştirilerle bitirildiği ve ezildiği zaman, savunma için bile olsa yanıt vermemeyi tercih edebilir. Bu evlilikler, iletişimin son radde azalması sonucu çökme sürecine girer.
Duvar örme, çiftin birbirini anlamaya çalışmak yerine, suçladıkları iletişim türlerinde oluşur. Duvar ören eş, kendisini bir taş gibi hareketsiz hâle getirerek sanki orada değilmiş gibi davranır. Normal şartlarda dinleyen biri konuşmacıya bakar ve konuşmalara yanıt verir. Ama duvar ören eş, bunları yapmaz ve bir taş sessizliğine bürünür. Duvar ören eş, yaptığı eylemin ne kadar güçlü bir fiil olduğunun farkında değilmiş gibi görünür. Ama aslında, bu fiil çok güçlüdür. Bu durumda, evliliğin boşanmayla sonuçlanmaması için eşlerin evliliklerini yeniden tanımlamaları şarttır.


Evliliği iyi bir noktaya taşımak için:

• Eğer boğulduğunuzu hissediyorsanız, sakinleşmek için ağırbaşlı bir çaba gösterin. Bu çaba, sizi savunmacı ya da duvar ören bir eş olmaktan uzaklaştırır ve stres oluşturan düşünceleri yok eder.
• Araştırmalar yürek atış hızının artmasıyla tartışmaların şiddetlenmesi arasında bir ilişki olduğunu göstermektedir. Tartışmalarınızın şiddetlenmemesi için sakinleşmenin yollarını öğrenin. Nefes egzersizlerinden faydalanın. Böylece verimsiz ve önemsiz tartışmaları daha başından önlemiş olur, önemli tartışmalara da fırsat tanımış olursunuz.
• Ayrıca savunma yapmadan dinleme ve konuşma, birtakım yıkıcı alışkanlıkların önünü alır. Eğer savunmacı bir dinleyici olmamayı başarırsanız, menfi düşüncelerin eşinizin ve kendinizin zihninde birikmesine mani olursunuz. Dolayısıyla, eşinize karşı duvar örmenize de gerek kalmaz. Unutmayın ki, siz savunmacı olmadığınızda, eşiniz de savunmacı bir dille konuşma ihtiyacı hissetmeyecektir.
• Eşinizin sizi anlamasına ruhsat verin. Bunun bir ilişkiyi müspet tutmanın en iyi yolu olduğunu unutmayın. Ayrıca eleştirinin, hakaretin ve savunmacı dilin panzehiri de budur. Eşinizin bakış açısına saldırmak veya onu görmezden gelmek yerine, problemi onun bakış açısından görmeyi deneyin ve onun bakış açısının da haklı tarafları olduğunu söyleyin.
• Bu teknikleri başarılı bir şekilde kullandığınızda, kendinizi bunları öğrenmiş sayabilirsiniz. Ama unutmayın; bu teknikler sürekli yine edilmeli ve otomatik hâle getirilmelidir. Savunmacı bir dil kullanmadığınız ve eşinizi onayladığınız her diyalogda yeni bir şey tecrübe etmiş olursunuz. O yüzden yorgun olsanız da, canınız istemese de bunları uygulamaya devam edin. Beceriniz ne kadar artarsa, ihtiyaç duyduğunuzda o beceri o kadar yanınızda olur.



alıntıdır..
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler
başarı, evlilikte, nasıl, sağlanır


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB kodu Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Açık

Forum Jump


Tüm Zamanlar GMT +1 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 08:01.


Search Engine Optimisation provided by DragonByte SEO v2.0.36 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.
Navbar with Avatar by Motorradforum