İmkansız? İmkansız sadece bir kelimedir. Gerçek hayatla hiçbir alakası olmayan zor şeyler için kullanılan bir tabirdir. Peki ya imkansız aşk? Buda aynı. Gerçekleşmesi zor durumlar için kullanılır.
Aslında imkansız aşkı yaşamak çok zordur. Üzülürsün, ağlarsın, mesut olursun, yeri gelir gülmeyi unutursun, yeri gelir mutluluktan havaya uçarsın ki o sırada dünyanın en mesut insanı olabilirsin. İmkansız aşkta özlemlerin en büyüğünü sen duyarsın. Çünkü zordur. Görmen, dokunman, hissetmek çok zordur. Yeri gelir günlerce, yeri gelir aylarca, yeri gelir yıllarca göremeyebilirsin. Uzak olursun.

Gün olur elini uzatsan dokunabileceksindir ama elini uzatamazsın. Çünkü adı imkansız aşktır. O dokunamamak insandan bir ömür bile alabilir. Düşünsenize gönülden bağlı olduğunuz insan yanı başınızda ve siz ona sarılamıyorsunuz. Ve o insanda en az sizin kadar size bağlı. Bu durumda neler hissedilebilir ? Bunu imkansız aşka yakalanmadan anlayamazsınız.

Gülmeyin bunlar gerçek. Ben yakalandım. O anda neler mi hissedersiniz? O anda yerin yedi kat altına girersiniz. Cehennemin en kızgın ateşinde yanarsınız. O anda o koskoca herkezi sevmeye kafi düşüncesinde olduğunuz kalbiniz küçülür. Nefes almakta zorlanırsınız. Göz yaşı dökmemek için kendinizi zor tutarsınız. Kafanızda şimşekler çakarken aynı zamanda içinize birşey oturur. Yutkunamazsınız. Ama işte adı imkansız aşktır.

İmkansızdır. Çok zordur. Aşk umumi bir kavram. Gerçek aşk sadece imkansızda yaşanır. Çünkü aşkın bütün boyutları sadece burada görülebilir. Birgün öyle birşey olur ki bir anda karşınıza çıkar ve bütün hayatınızı alt üst eder. Aslında hayatınıza girişi çok heyecanlı olur. Birçok hissi o girişte yaşayabilirsiniz. Aynı anda, sorgulamadan, düşünmeden, umarsızca onu hayatınıza alırsınız ileride yaşayacaklarınızı bile bile. Çünkü o Aşk'tır. İmkansız, zorda olsa o aşktır.

Her insan hayatında gerçek anlamıyla 1 defa aşık olur. Diğerleri sadece heyecandır. Yıllar geçse bile üzerinden adını duyduğunda içerisine birşeyler oturur. Ne yapacağını şaşırır aradan onca vakit geçse bile. Adı imkansız aşktır.

İmkansız aşk. Onu düşündüğünüzde aklınıza onsuzluk gelmesi gibi birşeydir. Bu aslında onun olmaması değildir hayatınızda. Onunla olamayacak olmanızdır. Yada onunla olmanız çok zordur anlamına gelir. O aslında sizinledir. Aynı sizin gibi, nereye gitse sizi yanında götürür. Bir an bile aklından çıkartmaz. Gözleriniz sürekli onun gözlerinin önüne gelir, acep ne yapıyor, acep nerede, acep nasıl, acep beni düşünüyor mu, acaba, acaba, acaba. Acabalar hiç bitmez. Çünkü sizinle yaşayamıyordur. Sizinle yaşamamak istememesinden değil, zor olduğu için yaşayamıyordur.

Hayattaki ideallerin, hedeflerin hepsi ona bağlanır. Çünkü yaşanılan basit değildir. Her insanın da kaldırabileceği bir yük olmadığı şüphesiz bir gerçektir. O kadar ağır bir yük olur ki, geceleri uyku tutmaz, gündüzleri neşeniz kalmaz, kimi çok aş yersiniz, kimi günlerce aş yiyemezsiniz. Bunun gibi bir sürü şey. Ama bunların hepsi sadece onu görmediğiniz vakit olur. Adı imkansız aşk.

Yaşaması çok zordur. Göz görse bile gönül katlanır sözü bu aşk için en müsait sözdür bence. Gönül zamanlar herşeye katlanır. Çünkü onsuzluk daha kötüdür. Çok acı çekebilirsiniz. O kadar acıya rağmen onu hiçbir şekilde hayatınızdan çıkartamazsınız. Çünkü artık siz osunuzdur. Bütün aşk şarkıları, şiirleri, yazıları her mısra size onu anımsatır. Ondan vazgeçmek basit değildir. İmkansız olan şey ondan vazgeçemeyecek olmanızdır. İmkansız aşk sadece zordur.